09:46 - “Paramız pula döndü, hiç değilse hayaller kuş olup uçmasın”
14:58 - Şehit Aileleri ve Gazilerine Sağlık Hizmetlerinde Öncelik
13:16 - 3 Çeşit Yemek 40 TL
16:57 - Mezun Olduğu Okulda Öğrenciler İle Bir Araya Geldi
09:32 - “Muhsin Yazıcıoğlu’na İnanan İnsanlar Bu Dosyayı Kapattırmayacaklar”
16:00 - “Ülke Olarak Hızla Yoksulluğa Sürükleniyoruz”
15:34 - Başkan Sümbüloğlu, “AKP, Koltuk Kavgaları İle Gündemden Düşmüyor”
10:15 - Sivas-Ankara Arası YHT Bileti 790 TL Oldu
Memur – Sen Sivas İl Temsilcisi Halil İbrahim Temiz ve Sendika Başkanları ortak basın açıklaması için Sivas Cumhuriyet Meydanında bir araya gelen Memur-Sen üyelerinden seyyanen zam talebi.
Memur – Sen Sivas İl Temsilcisi Halil İbrahim Temiz, kamu görevlilerinin maaşlarına seyyanen zam yapılması talebinde bulundu.
Sivas Cumhuriyet Meydanı’nda sendika üyeleri adına açıklamayı yapan Temiz, Memur ve Memur Emeklilerinin düşen alım gücünü ve enflasyon rakamları ile kamu işvereninin/hakemin verdiği zam arasında büyüyen makasa dikkat çekmek ve 6. Dönem Toplu Sözleşme öncesi talepleri dile getirmek için alanlardayız. Örgütlü olmanın önemine inanarak alanlara inen kamu emekçilerine selam olsun, diyerek şunları ifade etti.
“Enflasyon Eylemi / 5 Temmuz 2021. Değerli arkadaşlarım, Kıymetli Basın Mensupları. Hepiniz hoş geldiniz sefa getirdiniz. Malum bugün Haziran ayı enflasyon rakamı açıklandı. Böylelikle kamu görevlilerinin 2021 yılı ilk altı aylık zam oranına eklenecek enflasyon oranı da belirlenmiş oldu.
Bugün açıklanan 1,94’lük Haziran ayı enflasyon oranıyla 2021 yılı ilk altı aylık enflasyon farkı 5,45 olmuş, böylelikle 1 Temmuz 2021 itibariyle % 8,45’lik bir artış olmuştur. Bu zam değil, enflasyon kaynaklı memurun kaybıdır.
Malum, 2019 yılı Ağustos ayında açıklanan ve
2020 yılı Ocak ayından itibaren geçerli olan
Hakem Kurulu kararından bugüne tam 18 ay geçti. ve bu 18 Ayda:
Gerçekleşen enflasyon: %24,28
Hedeflenen enflasyon: %7,5
Memura verilen zam: %11,40
18 ayda Dolar %46,05 arttı.
18 ayda Euro %54,50 arttı.
18 ayda Altın (Gr.) %71,33 arttı.
18 ayda Yağ (18 LT) %116,04 arttı.
18 ayda Elektrik (kr/kWh) %30,91 arttı.
18 ayda Doğal Gaz (m3/TL) %23,68 arttı.
Bu veriler maalesef, memur maaşlarının enflasyona yenik düştüğünü, memurun alım gücünü zayıflattığını gösteriyor.
Biz bugün burada, işte bu gerçekler ışığında, hem bir durum tesbiti yapmak hem de oluşan kayıpların tazmini noktasında taleplerimizi dile getirmek için toplandık.
İlk önce hemen şunu belirteyim ki, özellikle küresel dengesizlikler ve son 1 buçuk yıldır bütün insanlığı etkisi altına alan ölümcül kovit 19 pandemisi, hayatımızın akışını derinden etkiliyor.
Dolayısıyla, böylesi zor koşullar altında, ülkemiz ekonomisinin kur üzerinden yaşadığı finansal dalgalanma dâhil birçok konuyu serinkanlı bir değerlendirmeye tabi tutmamız gerektiği de ortadadır.
Biz durduğumuz yerin sorumluluğunu da zorunluluğunu da iyi bellemiş bir emek örgütüyüz.
Evet, biz emeğimizin ve ekmeğimizin derdindeyiz.
Biz, alın terimizin hakkını ve hizmetimizin ederini istiyoruz.
Hiçbir gerçeği ıskalamadan, özellikle enflasyon üzerinden yaşanan gelir kayıplarının tazmini noktasında hem sesimizi hem de sözümüzü bu meydandan ve diğer 80 ilimizden yükseltiyoruz.
Değerli kardeşlerim, Çok kıymetli basın mensupları
Son 18 aylık enflasyon rakamlarına baktığımız zaman hedeflenen enflasyonun 3 katı, maaş ve ücretlere yapılan artışın ise tam 2 katından fazla oranda bir sapma olduğu görülecektir.
Böylesi büyük bir sapma, hedeflenen enflasyon üzerinden ücretlendirme politikasının yanlışlığını ortaya koymuyor mu?
Biz, ilk günden beri bu yöntemin yanlış olduğunu dile getirdik. kaldı ki, kamu işvereninin üzerinden pazarlık yaptığı öngörüler hiçbir zaman tutmadı, tutmayacaktır da.
Aslında hükümet, oluşturduğu sistematikte “kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyerek bu gerçeği itiraf etmektedir.
Fakat Memur-Sen olarak; 4. ve 5. Dönem Toplu sözleşme süreçlerinde hükümetin sığınağı haline gelmiş olan “kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözünün hakkaniyeti yansıtmadığını söyleyerek kamu görevlilerinin büyümeden ve refahtan pay alması gerektiğinin altını çizdik ve bunun mücadelesini verdik.
Biz ülke gerçeklerini temel alan tekliflerle masaya oturduk hep
Ekonominin gerçekleri ve alın terinin hakkını vermeye dair gerekler yerine, tahmini enflasyon rakamları ile alım gücünü sıfırlayan, gerçekleşmesi mümkün olmayan hedefler üzerinden belirlenen artış oranına dayanan mantıkta ısrar etmenin manası ve anlamı yok.
Geldiğimiz nokta ortada yaşanan süreç maalesef
Memur-Sen’in haklılığını tescilledi.
Gelin bu çarpık sistematiği değiştirelim!
Hayali enflasyon hedefler üzerinden değil, reel gerçekler üzerinden artışları belirleyelim.
Artık enflasyon oranı bazlı güncelleme/yeniden değerleme katsayı uygulaması yerine büyümenin yansıtıldığı, refah payının kamu görevlilerine aktarıldığı adil bir sistemin kuruluş startının hep birlikte verelim.
Kamu görevlisi devletin yükü değil gücüdür.
Her şeye zam yapılırken memurun seyretmesi beklenemez
Biz, gerçeklere uygun yüzdelik zam, geçmiş kayıpların telafisi için seyyanen zam ve büyüyen Türkiye’den memurların refahına düşen payını istiyoruz.
Kamu işvereninin belirlediği zam, Mart demeden buharlaşıyor.
Tam da bu yüzden, en düşük devlet memuru maaşının % 10’undan az olmamak üzere seyyanen zam talebini her zemin ve şartta dile getirdik, getirmeye de devam edeceğiz.
Artık bahaneleri ortadan kaldıralım, gerçekleri konuşalım.
Gelin, kamu görevlilerini ferahlatacak ve bu amaçla da refahtan pay almalarını sağlayacak bir paradigma değişimini hayata geçirelim.
Seyyanen zam çağrımız, bu kapsamda görülmeli, Gelir kayıpları giderilmeli…
Biz, olmayan bir kaynaktan artış istemiyoruz.
Var olan ve kamu görevlilerinden sakınılan bir kaynaktan payımız olanın, hakkımız olanın verilmesini istiyoruz.
Büyüme ve refah payı üzerinden: kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinin belirlendiği, emeğin değerinin yükseldiği, alın terinin karşılığının verildiği yeni bir sistem yürürlüğe konulsun.
Evet, Türkiye’nin ekonomisi büyüyor…
İhracatta tüm zamanların rekoru kırılıyor.
Fakat birçok kesimin haklı olarak tepki gösterdiği şekilde Türkiye’nin büyümesinden sadece
Büyümenin ürettiği kaynağı, bu kesimler kendi arasında paylaşıyor.
Ne yazık ki, gelir dağılımındaki makas gün geçtikçe açılıyor, ülkeyi ayakta tutan orta sınıf eriyor, tabanla tavan arasındaki uçurum büyüyor.
Evet, Türkiye ekonomisi büyüyor fakat memurlar büyümüyor.
Kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları söz konusu olduğunda
“mali disiplin”,
“bütçe imkânları” ve
“tasarruf tedbirleri” başta olmak üzere çeşitli bahaneler üretiliyor.
Hal böyle iken;
Sermaye ve finans kesimi için teşvik paketleri, vergi afları çıkarılıyor.
Bunun bir sosyal maliyetinin olacağını herkesin düşünmesi gerekmiyor mu?
Ben buradan taleplerimizin bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum:
Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür eder, saygılar sunarım.” şeklinde açıklama yaptı.