14:06 - “Düzenli Göz Muayenesi Genel Sağlık Bakımının Bir Parçasıdır”
13:53 - Onvo Antalyaspor Maçının Hazırlıkları Başladı
13:34 - Halkçı Liseliler Proje Okul Atamalarına Tepki Gösterdi
13:11 - Tuğut, Normal Doğum Hakkında Bilgi Verdi
10:11 - STSO NİSAN AYI MECLİS TOPLANTISI YAPILDI
09:36 - SCÜ Turizm Fakültesi “Tam Akreditasyon” Belgesi Almaya Hak Kazandı
19:55 - “İlimizi Ülkemize ve Dünyaya Tanıtmak İçin Çalışıyoruz”
18:54 - Net Global Sivasspor 1-3 Fenerbahçe
ZASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kürkçü, Zara ilçesi sınırlarında yer alan Zara Kaz Gölü çevresinde Kalker ocağı izni alarak Kırma-Eleme tesisi kurulmasına ve mangan ocağı açılmasına razı değiliz.” dedi.
ZASİAD Başkanı Kürkçü, Zara Kaz Gölü etrafından Kalker ocağı Kırma-Eleme tesisi demek her hafta bölgede küçük bir deprem olacağı anlamına gelmektedir. Oda böyle bir faaliyetin; Kaz Gölü’nü yok edeceğinin göstergesidir diyerek kamuoyunun bu konuya duyarsız kalmaması adına bir açıklama yaptı.
ZASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kürkçü, yaptığı açıklamada şunları ifade etti.
“Değerli üyelerimiz. Uzun zamandır Covid-19 Nedeniyle hepimizin hayatı altüst oldu. Maalesef bu nedenden dolayı ZASİAD olarak birçok etkinliği Ertelemek ya da iptal etmek zorunda kaldık. Bu nedenle üyelerimizle bir araya gelme imkanımızda olamadı. Zara’da yaşamı gelecekte olumsuz yönde etkileyecek yeni bir gelişmeyi sizinle paylaşmak istiyoruz. İzmir kökenli bir firma, Ütük köyü hudutları içerisinde Koruma altındaki “Kaz gölü Sulak Alanı’na Kuş uçuşu 500-600 mesafede Patlatmalı Kalker ocağı izni alarak Kırma-Eleme tesisi kurmaya çalışmaktadır. Firmanın MAPEG’e verdiği faaliyet raporunda; 50 yıl süreyle Yılda 10 ay çalışıp, her yıl 600000 ton malzeme üreteceğini, Bunun 390000 tonunu Yerinde Konkasörlerle kırıp eleyerek, mıcır haline getireceğini, kalanını da ham malzeme olarak satacağını beyan etmektedir. Bu üretimi yapabilmek için; her hafta Kompresör ve dirillerle kayalara 108 delik açarak bu deliklere yaklaşık 2.3 ton patlayıcı yerleştirip, patlatma yapacağını iş planında anlatmaktadır. Yani her hafta bölgede küçük bir deprem olacağı anlamına gelmektedir. Böyle bir faaliyet; Kaz Gölü’nü yok edeceği gibi Bütün bölgedeki İnsan yaşamını da olumsuz yönde etkileyecek ve Bölgede tarım-hayvancılık imkansız hale gelecektir. Zaten kıt olan su kaynakları, Patlamaların etkisiyle, yer altındaki çökme ve yön değiştirmelerden dolayı, tamamen kuruma riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Çıkacak olan kanserojen toz ve duman, rüzgârın Güneyden esmesi halinde Bütün Öz köylerini, Güneyden esmesi halinde de Zara ve Kızılırmak boyundaki köyleri etkileyecektir. Çıkacak malzemenin nakledilmesini düşündüğümüzde, her ay 2500-3000 kamyon seferi olacak demektir. Bölgemizde böyle bir olumsuzluğun gelecekte yaşanmaması için; ZARALILAR VAKFI ile birlikte bütün ilgili kurum ve makamlara gerekli itiraz dilekçelerimizi verdik. Ayrıca bölgedeki Köy Muhtarlıkları, dernekler ve diğer sivil toplum kuruluşları da ( Ziraat Odası, Zara Muhtarlar derneği, Öz köyleri ve Kızılırmak kıyısı Köyleri federasyonları vs.) bizim gibi duyarlılık göstererek, İlgili kurum ve makamlara yasal yoldan itirazlarını iletmektedirler. Kaz Gölü’ne 300 m uzaklıkta Mangan ocağı açma müracaatına “Çed gerekli değildir” raporu Alan, gene İzmir kökenli başka bir firma için de Aynı itiraz dilekçeleri verilmiş olup, Eymir, Ütük ve Kavasbaşı Köy Muhtarlıklarınca da Kararın İptali İçin dava açılmıştır. Bu süreçte, Ankara’da Konuyla alakalı Danışmanlık firması olan, Ankara Zaralılar Dernek Başkanı Sayın Sami Öncü bey, Özverili bir şekilde kıymetli zamanını harcayarak mesleki bilgi birikimini ve deneyimini bize sunmakta ve bizi doğru bir şekilde yönlendirmektedir. Kendisine ve konuyu hukuki açıdan yakından takip eden Üyemiz Avukat Esra Eser Hanım’a Şükranlarımızı sunuyoruz. Siz kıymetli üyelerimizin de konu hakkında bilgi sahibi olmanızı, ZASİAD’ın üzerine düşeni yapmaya devam edeceğine emin olmanızı ve desteklerinizi temenni ediyoruz.” şeklinde ifade etti.