SON DAKİKA

Sivastan Haberler – Sivas Güncel ve Son Dakika

Türkiye’de gözlük kullanma oranı %35

Bu biyografi 16 Ekim 2020 - 22:53 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Küçüker, “sağlık alanında iyi olduğumuz alanlardan biriside göz, görme sağlığı ve bakım hizmetleridir.” dedi.

  1. Bölge Kuzeydoğu Optisyen Gözlükçüler Odası Başkanı Taylan Küçüker, Kalp damar cerrahı prof. Melih US’un açıklaması olan, Türkiye Sağlık Turizmi alanında Almanya’dan sonra ikinci sıradadır. Sağlık Turizmi alanında Almanya ile rakibiz. Ama Sağlık hizmet sunumunda biz Almanya’dan çok daha iyiyiz, sözlerinde istinaden Küçüker, iyi olduğumuz alanlardan biriside göz, görme sağlığı ve bakım hizmetleridir, diyerek yaptığı açıklamada şunları ifade etti.

T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan TUİK Verilerine göre ülkemizde gözlük kullanma oranı %35, 45 yaş üzeri %50-60‘dır.

Zincir sermaye sözcüleri açıklamalarında; Türkiye’de gözlük kullanma oranlarını %13-20 arasında telaffuz ediyorlar. Yıllarca bu rakamları zihinlere kazdılar. Söylediklerini dinleyenler Türkiye’deki göz sağlığı bakım hizmetlerini adeta bir Afrika ülkesiymiş gibi tasvir ederler.

AB Türkiye’yi büyük bir Pazar olarak görüyor. AB kapısında ülkemizi tutuyor, oyalıyor.

Neden AB ülkeleri sağlık turizminde Türkiye’yi tercih ediyor?

Çok iyi eğitim almış Uzman doktorlara çok hızlı ve kolay ulaşıyor. Köklü bir sağlık sistemi var.  Sağlık hizmet sunumunun kalitesi son derece yüksek ve sağlık hizmetleri ve bakım ücretleri son derece ucuz.

Fransa’da 7500 göz doktoru var. Çoğunluğu Paris ve sahil kesiminde yerleşmiş, kuzeyinde bizim doğu illerimizde olduğu gibi hekim dağılımı az. Fransa’da bir göz doktorundan 3 aydan önce randevu alamazsınız.100-125 Euro üzerinde muayene ücreti ödemektedirler. Reçete 3 yıl geçerlidir.

Türkiye’de 5000 göz hekimi vardır. Her yıl 350 doktor ihtisas yapıyor. Ülkemizde göz görme sağlık bakım hizmetlerine hızlı ve kolay ulaşabilirsiniz.

Ülkemizde yaş ortalaması 31, AB ülkelerinde 42-46‘dır. 31 yaş ortalaması olan bir toplumla, 42-46 yaş ortalaması olan bir toplumun sağlık ihtiyaçları ve gözlük kullanma oranları elbette farklı olacaktır. Avrupa kıtasında gözlük kullanma oranı %36 dır, Almanya’da toplumun yarısı gözlük kullanmaktadır. Ülkemizde 45 yaş üzeri gözlük kullanma oranı %50-60 dır.

Almanya’da emeklilik yaşı 65’den 67 ‘ye çıkarıldı. İnsanlar ileri yaşlarında çalışıyor. Dolayısıyla hayatlarını sürdürmek üretimde kalmak için gözlüklerini de kullanıyorlar. Özel sağlık sigortası AB ülkelerinde 10-18, ülkemizde %1 ler civarındadır.

Ülkemizde emeklilik yaşı yeni artırıldı. Kadınlarda 58, Erkeklerde 60, yakın gözlük kullanma oranlarımız arttı. Gözlük kullanma oranlarının artması, emeklilik yaşı, Milli gelir, 65 yaş üzeri nüfusun oranı etkilemektedir.

Ülkemiz, hızla çağdaş medeniyet doğrultusunda ilerlemektedir. Emeklilik yaşı, Mili gelir, işsizlik, 65 yaş üzeri oranları, AB birliği ülkesi seviyelerine geldiğinde, hiç kimsenin şüphesi olmasın gözlük kullanma oranları, AB seviyelerini aşacaktır.

Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan: “Sosyal güvenlik sistemimizin kapsayıcılığı ve kuşatıcılığı sayesinde vatandaşlarımızı kimi yerlerde olduğu gibi 100 binlerce dolarlık faturalarla karşı karşıya bırakmadık. Testten teşhise, tedavi ve ilaca kadar hastalıkla mücadele için gereken her şeyi insanımıza ücretsiz sunduk. Maddi imkânı ne olursa olsun, bu zorlu süreçte 83 milyonun her bir ferdine birinci sınıf sağlık hizmeti sağladık.”  açıklamasını yaptı.

Sermaye ve sermaye sözcülerinin Türkiye’yi Göz ve görme sağlık Bakım hizmetleri alanında bir Afrika ülkesi gibi tasvir etmelerini kınıyoruz. Türkiye’deki sağlık hizmet sunumu sizin anlattığınız gibi değildir.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Ulusal Görme Taraması Programı” kapsamında ilköğretim çağındaki çocuklara 1. sınıfa başlayacağı yıl görme taraması yapılacağını açıkladı. Taramalar devam ediyor.

Sağlık alanında, Avrupa Birliğinin, kapitalizmin, neoliberal politikalarının kirli yüzünü gördük. AB bu sefer karizmayı çok fena çizdirdi. İskambil kâğıdı gibi birbirinin üstüne devrildiler. AB’nin aslında bir birlik olmadığını gördük. Birbirlerinin sağlık ürünlerine el koydular. Sınırlarını kapattılar. Yaşlılarını bakımevlerinde ölüme terk ettiler. Sağlık çalışanları çöp poşetleri ile hizmet sunmaya çalıştılar. AB’de doktor hemşire 8 saat çalışır gider, bizde bir hekim hemşire mesai mevhumu olmadan canı pahasına sağlık hizmeti sunmaktadır.

AB ülkelerindeki sağlık uygulamaları AB müktesebatı olarak dayatılamaz. Sağlık AB müktesebatı değildir. Her ülke ekonomik imkânlarına, sağlık ihtiyaçlarına göre istediği düzenlemeyi yapabilir.

Sağlığı AB ülkelerindeki gibi piyasalaştırırsak ticaret mesleğine dönüştürürsek sağlık harcamalarımız altından kalkamayacağımız kadar büyür.

Bizle aynı nüfusa sahip Almanya’nın sağlık harcamaları 250 milyar avro, ülkemizin( ilaç tedavi masrafları Tıbbi cihazlar Gözlük vs. ) Hepsi dâhil 20 milyar avrodur.(165 milyar TL) Pandemi Döneminde SGK güvencesi olmayan vatandaşlarımıza dahi ücretsiz sağlık hizmeti verildi.

Gözlüğün Sağlık harcamaları içerindeki payı binde ikidir.

Türkiye’de Sağlık mesleğinde kalmamız sosyal devlet anlayışı ile sağlık hizmetlerinin sunulması, en uygun çözüm olarak gözüküyor. Aslında pandemiden sonra bu konu tüm ülkelerde tartışılacaktır.

 

DİĞER BİYOGRAFİLER
SON DAKİKA